İlişkilerde Güvensizlik
İlişkilerde Güvensizlik, güven kavramı bizim için neden önemlidir, ilişkilerimizde güvensiz olmanın temelinde ne yatar, güven problemi nasıl aşılır?
İlişkilerde Güvensizlik, güven, insanlarla olan ilişkilerimizde sevgi ve saygı gibi en temel yapı taşlarından bir tanesidir. İlişkide güven konusu çok kapsamlıdır. Kişi karşı tarafa hangi anlamda güvenmiyor? kendisine sadakatine mi, mal paylaşımı konusunda mı, ailelerle ilişkilerde kendisinin yanında olup olmayacağına mı, kendisine her daim destek olup olmayacağına mı bu misaller çoğaltılabilir. Ve seanslarda güven problemi yaşayan kişilerin öncelikle partnerlerine hangi konuda güvenmedikleri, bu konuda yaşadıkları bir olay mı oldu yoksa kişi kendisine olan güvensizlik sebebiyle mi karşısındakine güvenmiyor?
Güvensizlik Probleminin Temelinde Ne Yatar
İlişkilerde Güvensizlik güven duygusu, tıpkı yeme içme gibi insanlar için hayati öneme sahip bir duygudur. İnsanlar ilişki kurdukları kişilere kendilerini açabilmek, onlarla ortak bir iş yapabilmek için güvenmek zorundadırlar. Örneğin evlenmeyi düşündüğünüz kişiye güvenmek istersiniz, ortalık kurmayı düşündüğünüz kişiye güvenmeniz gerekir, çocuğunuzu emanet ettiğiniz kişiye güvenmeniz gerekir, anne babanıza güvenmeniz gerekir bu örnekler çoğaltılabilir. Güvenmek güvenmek istemek güvenebilmek çok önemlidir.
Ancak bu denli önemli olan bir konuda çoğu zaman problemlerle karşılaşabilir. Kimi zaman kolay kolay güvenemeyiz kimi zaman da çok çabuk güveniriz. Her ikisi de tehlikelidir. Kolay kolay güvenemediğiniz kişiden güveninizi sarsacak bir hareket gördüğünüzde artık kimseye güvenemezsiniz. Ya da çok kolay güvenen kişi sürekli hayal kırıklığı yaşayacaktır.
Aile Yapısının Kişiliğe Etkileri
İlişkilerde Güvensizlik peki eğer bir hayal kırıklığınız olmamış ve kimseye güvenemiyorsanız ya da ilişkilerinizde güven problemi yaşıyorsanız bunun kökeninde ne yatar? Bu sorunun cevabını çocuklukta aramak gerekir. Temel güven duygusu bebeklik döneminde kazanılan bir duygudur. Eğer bu dönemde kritik dönem sağlıklı atlatılmamışsa kişinin ileriki yaşlarında güvenememe, hem karşısındakine hem de kendisine güvenememe problemi oluşur. Eğer bu dönemde çocuğun ihtiyaçları karşılanmışsa özgüveni yüksek bir birey olarak yetişir aksi takdirde kişinin özgüveni düşük olacağından ileriki hayatında ne kendisine e de ilişki kurduğu diğer bireylere karşı güven sorunu yaşayacaktır. Kişinin karakteri, mizacı, bir doğuştan getirdiği özellikler, ikincisi içinde bulunduğu aile yapısı, aile tutumuna göre gelişir. Aile tutumlarını bir başka makalemde işlemiştim. Bu tutumlardan her biri eğer olumsuzsa örneğin otoriter, aşırı mükemmeliyetçi, çocuğa bağımlı gibi ailelerde büyüyen çocuklar özgüveni düşük ve güvensiz karakter geliştirebilirler.
Kişinin başkalarına güvenmemesi aslında kendine yeterince güvenmemesi ile ilgilidir. Eğer kişi evlendiği kişiye güvenmiyorsa ilişki temelden sarsılmıştır. Güven, ilişkinin temel yapı taşlarından birisidir. Eğer bir evlilikte güven duygusu yoksa, kişi karşısındaki kişilere karşı aşırı sahiplenme, onu veya onları kısıtlama, engelleme, bazen şiddet gösterme, sürekli terk edilme korkusu ve ben onsuz yaşayamam düşüncesi, aşırı kıskançlık ve kimseyle paylaşamama gibi olumsuz duygu durumları yaşar ve karşısındaki kişiye yansıtır. Bu da bir süre sonra ilişkinin ve karşıdaki kişinin tükenmesine yol açar.
Eğer sizde veya sevdiğiniz birinde bu derece abartılı durumlar, güvenememe durumu varsa bir destek almak gerekmektedir. Bu konu ile Ant Aile Danışmanlık olarak sizlere yardımcı olmak istemekteyiz.
Yazar hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Yazan : Aile Danışmanı Meltem ACAR TEL: 05462934687