İnsanoğlundaki Doyumsuzluk Neden?
İnsanoğlundaki Doyumsuzluk Neden? İnsanoğlu doyumsuz bir fıtrata sahip. Elinde olanlara şükretmemek, hep şikayet etmek, memnuniyetsiz davranmak, bir türlü mutlu olamamak. Hep daha fazlasını istemek!
İnsanoğlundaki Doyumsuzluk Neden? İnsanlar, geride bıraktıklarını özler, elinin altındakilerden sıkılır, ulaşamadıklarına tutulur. Böyle bir söz okudum ve hak verdim. Peki neden böyle oluyor; neden insanoğlu elindeki ile yetinmeyi bilmiyor. Bu durumu örneklerle açıklarsak daha anlaşılır ve fark edilir olacaktır. Diyelim bir kişi memleketinden çıkmak ister. Artık orası ona dar gelir bir şekilde ya üniversiteyi kazanıp farklı bir şehre gitmek ya da bir başka şehirden biri ile evlenip bulunduğu, sıkıldığı, sığamadığı o şehirden uzaklaşmak ister. Ve bu amacına da ulaşır. Artık çok mutlu olması gerekir değil mi amacına ulaştığı için. Ancak durum pek de öyle olmaz. Hayat öyle şartlar getirir ki insanın karşısına, bir zaman sonra o terk etmek istediği şehri özler.
Neleri Hayal Edip Ne Tür Beklentilere Giriyoruz?
İnsanoğlundaki Doyumsuzluk Neden? Ulaşmak istediklerimiz… Hayal ettiğimiz bir eş, bir iş, bir çocuk, bir servet, bir kariyer, fiziksel görünüş, bir araba… bu ulaşmak istediklerimiz sayılamayacak kadar çoktur. İnsan hayat ettiği ideali için çabalamalı elbette. Ancak ulaştığında da kıymetini bilmeli. Fakat çoğu zaman öyle olmuyor. Çok çaba sarf edipte ulaştıktan sonra en ufak problemlerde insan ulaştıklarından ne de çabuk sıkılıyor. Örneğin, çok sevip mücadele ettiği sevdiği ile evleniyor ama aynı eve girince artık ona alışıyor ve sevgisinin heyecanının bittiğinden yakınıyor. Ya da çok uzun süre çocuk sahibi olmayı hayal edip bu uğurda yıllarını enerjisini parasını zamanını verdiği halde kavuştuğu çocuğundan şikayet ediyor. Ya da çok istediği işe sahip oluyor sonra iş yerindeki ufak tefek problemlerin üstesinden gelemeyeceğini düşünerek vaz geçiyor.
Peki burada bir yanlışlık yok mu? Siz hayal ederken neyi atadınız. Ya da beklentileriniz nelerdi? Bu hayale kavuştuğunuzda olabilecek aksilik ve sorunları da hayallerinizde neden yer vermediniz? Kendinizi neden hem iyiye hem kötüye alıştırmadınız, kendinizi bu yaşaması olası olumsuzluklarla baş edebilir miyim, üstesinden gelebilir miyim diye öz eleştirmediniz? Sonuçta ne oldu, hep şikayet eden, mutluluk ve huzuru yakalayamayan, hep bir mutluluk arayışı ile kendinizi yıprattınız. Belki de bir şeyi istemek ile beklentiye girmek ayrı şeylerdir. Gülü severken neden dikenine tahammül edemiyor insan. Oysa gülü seven dikenine katlanır öyle değil mi?
İnsanoğlundaki Doyumsuzluk Neden? İnsan ulaşmak istediği hedefler için mücadele etmeli, ulaştıklarının, elde ettiklerinin, sahip olduklarının farkında olup bulunduğu durumu kabullenip her yaşadığı zorlukta bir kolaylık olacağını bilip bu zorluklar içerisinde yakaladığı kazançları fark edip mutlu olmalı. Kendine ulaşılabilir hayaller belirlemeli ki imkansız olan bir hayal uğruna sahip olduklarını göremeyip mutsuz bir hayat sürmesin.
Sizler de kendinizi mutsuz hissediyor, anın tadını çıkaramıyor, bu durumunuzu kronikleştiriyor iseniz gelin birlikte sahip olduğunuz güzellikleri birlikte keşfedelim. Ant Aile Danışmanlık Merkezimize bekleriz. Mutluluklar her daim sizlerle olsun.
Yazar hakkında bilgi sahibi olmak için tıklayınız.
Yazan: Aile Danışmanı Meltem ACAR 05462934687