ÖLÜM ACISI

Ölüm Acısı;

Nasıl ki doğum hayatımızın bir parçasıysa, ölüm de en az onun kadar hayatımızın bir parçasıdır. Gönül isterdi ki sevdiklerimiz ya da yakınlarımızla hayata gelme vesilemiz olan  anne, babamızla  uzun yıllar birlikte yaşayalım, hayata dair ne varsa birlikte paylaşalım. Ölüm acısını hiç tatmayalım.  Ama bunun imkansız olduğunu hepimiz  biliyoruz. 

Ölüm Acısında Hissettiklerimiz

Yakınımızı kaybettiğimiz an ilk başta yaşadığımız durum inkardır. Çünkü ilk önce kişi bunu kabul etmekte güçlük çeker.Olayı ölüm acısından dolayı idrak edemez en başta. Tabi ki inkar, her bireyde farklı yaşanabilir. Bazısı “asla ölemezsin, olamaz, kabul etmiyorum” diyebilirken, bazı bireyler inkar boyutunu daha yoğun yaşayarak ölen yakının mezarını açmaya çalışabilir. Daha sonra ki aşama kişinin öfke dolu olmasıdır. Ölüm nedeninden dolayı öfkeli olabilir.Örneğin; bir araba kazasında yakınını kaybetmişse, öfkesini kazaya ya da ölen kişiye yöneltebilir. Neden aracı doğru kullanmadığını sorgulayabilir. Bu örnekleri tabi ki çoğaltabiliriz. Öfke aşamasını da atlatan birey artık yavaş yavaş kabullenme sürecine girer ve çaresiz olduğunu hissetmeye başlar. Çaresizlik durumunda artık yapacak bir şey olmadığını anlayan birey acısını derinden yaşamaya, hayattan keyif almamaya ve ağlamaklı ruh haline bürünmeye başlar. Son aşamamız olan kabul  ve yaşadığımız hayata tekrar dönüş ise artık ölüm acısını yaşayan bireyin  ölümü kendine kabul ettirmesidir. Artık bu süreçte kişi şunu biliyordur ” o artık yok ve ben artık bunun farkındayım ” tabi ki bunu kabul etse de üzüntü hali devam edecektir.

Ölüm Acısı Geçmeyebilir Mi?

Ölüm acısı,  çekerken bütün bu aşamaları yaşadığı halde birey hala üstesinden gelemediğini düşünüyorsa, bu durum sosyal yaşantısını, aile yaşantısını, mesleğini olumsuz etkiliyorsa, hatta madde bağımlılığı, içe kapanma, sosyal hayattan kendini soyutlama, gereksiz aşırı sevinip bir an da ağlama krizlerine girme gibi durumları yaşıyorsa, bütün bu yaşadıkları  giderek artan sorunlara sebep oluyorsa, birey demek ki ölüm acısıyla kendi kendine başa çıkamamıştır. Bu durumda bireyin tekrar hayata adapte olabilmesi için mutlaka uzman desteği alması gerekebilir. Umuyoruz ki; hiç kimse bu acı verici durumu yaşamasın ve üzülmesin. Ama olur da bir gün ölüm acısını yaşarsanız ve içinden çıkamadığınızı düşünürseniz, alanında uzman kadromuzla ANT AİLE DANIŞMANLIĞI olarak sizlere en büyük desteği vereceğimizden emin olabilirsiniz. 

Sağlıklı, mutlu, neşe dolu günlerle kalın.

Yazar hakkında bilgi almak için tıklayınız.

Aile ve Yaşam Koçu/Profesyonel Eğitim Danışmanı ve Öğrenci Koçu/Eğitimci Yeliz BAYRAMİN