Scroll Top

Yorulduğunu Anlamak İçin Ne Gerekiyor?

Yorulduğunu Anlamak İçin Ne Gerekiyor?

Yorulduğunu Anlamak İçin Ne Gerekiyor? İnsanların yorulduklarını anlaması için çoğu zaman dinlenmesi gerekir. Öyle değil midir? Tüm gün ev işi yaparsınız ve dinlenmeye geçtiğinizde yorulduğunuzu anlarsınız. Evlilikte bazen böyledir. Yorulduğunuzu tükendiğinizi anlamak için bitmesi ya da çıkmaza girmesi mi gerekiyor?

Hayat Koşturmacası Ve Yorgunluk

Yorulduğunu Anlamak İçin Ne Gerekiyor? Hayatta böyle bir şey. İnsanlar sürekli bir koşturmaca içerisindeler. Hayat koşturmasına o kadar kaptırmışlar ki kendilerini yorulduklarını, tükendiklerini anlayamıyorlar. Anlayamadıkça da ruh ve beden artık tepki vermeye başlıyor. Baş ağrıları kramplar mide bulantısı stres gerilim…. Aslında vücudunuz size bir uyarı veriyordur. Dinlenmeye ihtiyacım var diye ancak insanlar bu işaretin farkına varmadan her geçen gün aynı tempo belki de daha fazlası için çalışmaya yorulmaya devam ediyor. Peki yorulduğunuzu anlama için illaki hastalanmak düşmek mi gerekiyor? İnsanların bazen hayatlarında bir molaya ihtiyaçları vardır. Elden geldiği kadar bu fırsat yaratılmalı.

Evlilik Ve Tükenmek

Evliliklerde de durum böyledir. Evliliğin çıkmaza girmemesi için en başta yapılması gerekenler yapılmalı ki son yorgunluk ile noktalanmasın. Kişilerin evlerine, birbirlerine vakit ayırması, hayat koşturmacasını evlerine tamamen taşımaması gereklidir. Eşler birbirlerini dinlemeyi bilmeli, problemlerine çözüm önerileri sunmalı, birbirlerinin hayallerini bilmeli. Eğer varsa çocuklarının hayatlarından bi haber olmamalı. Evlilik denilen olgu, kördüğüm olmadan çareler aramaya ve çözüm yollarını denemeye başlanmalı. Bu şekilde yapılmadığında insan önce kendine sonra da sevdiklerine zarar veriyor ancak farkına varamıyor. 

Gergin olan stres içinde olan çiftler bu streslerini hem iş hayatına hem de aile hayatına yansıtarak ikisi arasında ayrımı olmayan bir döngü içerisine sokuyorlar kendilerini. Böylece huzuru ne iş yerinde ne de ev ortamında bulabiliyor. Neticesinde ise mutsuz çiftler mutsuz çocuklar…Ve insan bir suç suçlu aramaya başlıyor. Oysa ki ortada ne bir suç ne de bir suçlu vardır. Bu döngü içine girmek kişinin kendi tercihidir farkında olmadan. Evlilik aşkı öldürmez, evlenince hayat bitmez. Ancak bu kişiler suçu hep evlilikte bulurlar.

Evlilik sevdiğin ve güvendiğin kişi ile bundan sonraki hayatını birlikte geçirmeye karar vermektir. İyi günde kötü günde; acıyı paylaşarak azaltmak, sevinçleri paylaşarak çoğaltmaktır. Bu yüzden evlilikte değil kişi kendinde aramalıdır hatayı. Ben ne yaptım nasıl kararlar aldım ne tür davranışlarda bulundum ve bu hale geldik diye. Kendini özeleştirebilen ve kendine karşı da objektif olabilen bir kişi eminim ki profesyonel bir destek de alarak bu döngünün çıkmazından kurtulacak, açılmaz denen o düğümler açılacaktır. 

Yorulduğunu Anlamak İçin Ne Gerekiyor? Tavsiyem, kişiler önce kendilerini sonra evlenecekleri kişiyi iyi tanımalı ve bu ciddi kararı bunun üzerine vermelidir. Tüm bunlara rağmen evlilik hayatınızı çıkmazda hissediyor ve problemlerinizin üstesinden gelemiyorsanız Verbal  Psikoloji Danışma Merkezimiz olarak sizlere yardımcı olmak isteriz. 

Yazan : Aile Danışmanı Meltem ACAR

TEL: 05462934687

bir yorum bırakın