Korktuğum Başıma Geliyor

Bir şeyden ne kadar çok korkarsak başımıza geldiğini deneyimlemişizdir. Bu yüzden korktuğum başıma geliyor veya başıma gelecek diye düşünür zaman zaman insan.

Bir kaç örnekle bunu açıklamak gerekirse, örneğin, önemli bir toplantınız vardır ve bir aksilik çıkmasından çok korkuyorsunuz. Elinizde olmadan sürekli bu korkuyla yaşayıp bu aksiliği veya olabilecek aksilikleri düşünüyorsunuz. Ve toplantı gününüz geldiğinde öngördüğünüz aksilik gerçekleşiyor ve diyorsunuz ki korktuğum başıma geliyor. Bir başka örnek daha verecek olursak, önemli bir sınavınız var ve sınav haftası veya günü çocuğunuzun hasta olmasından korkuyorsunuz, bu düşünce sürekli beyninizde dolanıp duruyor ve gerçekten de çocuğunuz o hafta veya sınav günü hasta oluyor. Sonucunda sınav motivasyonunuz düşüyor ya adapte olup başarılı olamıyor ya da sınava katılamıyorsunuz. Çok fazla gerçekleşen bir diğer örnek ise başına gelen aksilikleri kendine etiketleyip şanssız olduğunuzu düşünüyor ve ‘ benim yıldızım çok düşük her aksilik beni bulur ‘ gibi cümleleri sürekli hayatınızın merkezine yerleştirip dile getirdiğinizde evet gerçekten de işlerinizde aksilik çıkıyor.

Peki tüm bunlar neden oluyor? Neden korktuğum başıma geliyor diyorsunuz işte cevabı. Psikolojide buna ‘ ters çaba ‘ deniyor. Ters çaba kuralı beynimizin en tehlike yanıdır. Başınıza gelmesinden en çok korktuğunuz şeye odaklanırsınız ve beyin onu size çeker. Korktuğunuz başınıza gelir. Bir süre sonra bir nevi bataklıktan çıkmaya çalıştıkça dibe gömülmeye benzer.

Olumsuzluklar başınıza geldikçe yeni bir tanesinin daha gerçekleşmesinden korkar o da gerçekleştikçe yenisinden derken bu korku bir kar topu misali büyüyerek sizleri artık umutsuzluğa ve mutsuzluğa sürükler. Korktuğum başıma geliyor dedikçe ve bir tanesi dahi başınıza geldiğinde ‘işte ben dememiş miydim bak işimde aksilik oldu, bakın çocuk hasta oldu ‘ tarzı cümleler kurar ve korktuğunuz olay bir kere dahi gerçekleşse siz bunu ispat olarak görür, haklılığınıza inanır ve bu da aslında eğitimde ‘ kendini gerçekleştiren kehanet ‘ olarak adlandırılır.

Peki ne yapmak gerekir?

Öncelikle evrende yalnız ve başıboş değiliz. Çevremizde ve kendi bünyemizde bizi çevreleyen bir enerji alanı vardır. Ve bu enerji alanı, hücrelerimiz beynimiz bizim düşündüklerimize göre hareket eder. Korktuğum başıma geliyor, siz olumsuz düşüncelere sahipseniz evet hayatınızda pek çok olumsuzlukla karşılaşırsınız. Korktuğum başıma geliyor düşüncesi, sizin hücrelerinizden beyninize o olumsuzluğu gerçekleştirme komutu veriyor ve vücudumuz tüm gücüyle o kehaneti gerçekleştirmek için uğraşıyor. Oysa ki tam tersi ben çok şanslı bir insanım, tüm güzellikler beni buluyor, işim rast gitti şükür, ufak bir aksilik oldu ama önemli değil, telafisi mümkün gibi olumlu cümleler kurduğumuzda beynimizde tüm hücrelerimize olumlu olayların gerçekleşmesine dair komut verecek ve her şey bizim için daha iyi olacaktır.

Bu düşünce tarzını hastalıklarımızda da kullanabiliriz. Örneğin hafif bir baş ağrısı hissettiğimizde sürekli buna odaklanıp daha da artacak mı ilaç almam gerekecek mi sanki ağrım şiddetleniyor gibi düşündüğümüzde ağrımız artacaktır. Ve korktuğum başıma geliyor teziniz gerçekleşecektir. Oysa bunu önemsemesek, üzerine fazla düşmeyip farklı bir şeyle meşgul olsak kısaca kötülüğü üstümüze çekmesek ağrı kaybolup gidecektir. Toplumumuzda bu şekilde sürekli kendini dinleyip hastalık hastası olan pek çok birey ile karşılaşıyoruz. Tek yapmaları gereken olumlu düşünmek ve ilgilerini farklı bir alana kaydırmak.

Unutmayalım ki nasıl düşünürsek o şekilde duygulanır ve davranırız . Olumlu düşünelim ki her şey olumlu ve güzel olsun. Bu düşünce sistemini denemenizi tavsiye ederim, sizlere getirisi büyük olacaktır. Güzel düşünelim güzel olsun; sağlıkla mutlulukla kalın….Ant Aile Danışmanlık Merkezi

YAZARA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Yazan

Aile Danışmanı Meltem ACAR tel: 05462934687